Ruhun zannettiğimiz gibi varlık nedenimiz olmadığını, gizlenen tarihte çok karanlık bazı sırların yattığını düşmüş bir Ari Irk mensubunun ağzından aktaran esrarengiz hikâyemiz size unuttuğunuz geçmişinizi 2. bap ile hatırlatıyor: YOKRUH KAYITLARI 2 – HEPLİK
Aşkın Güngör 2009 yılında bir sahaftan aldığı, altı defter sayfasına yazılmış notları okuduğunda bir delinin sayıklamalarıyla karşı karşıya olduğunu düşünmüş, yine de beyazla siyahın, aydınlıkla karanlığın yer değiştirdiği bu tuhaf kurguyu hikâyeleştirmekten uzak duramamıştı: YOKRUH KAYITLAR 1 – HİÇŞEY bu esrarengiz hikayelerin ilki.
Eğer ki olacaklar sizi meraka ve heyecana sevk ettiyse, Devrim Kunter ve Cihan Türe’nin beraber kaleme aldıkları bu esrarengiz Seyfettin Efendi macerasına tanık bulunmanızdan sonsuz kıvanç duyarız.
Eğer ki olacaklar sizi meraka ve heyecana sevk ettiyse, Devrim Kunter’in Seyfettin Efendi’nin notlarından hem derlediği hem de çizim vazifesini üstlendiği bu esrarengiz hikâyeye şahit olmanızdan sonsuz kıvanç duyarız.
Gökçe Mehmet Ay, Anadolu’nun her karış toprağını şeytani varlıklardan korumak için kurulmuş İspirtizma Cemiyeti’ndeki bir ajanın başka âlemlere ait bir varlıkla karşılaştığı esrarengiz hikâyeyi anlatıyor: AYNA AYNA İÇİNDEN
Mehmet Berk Yaltırık, Sultan Mahmud Han-ı Sânî’nin saltanat senelerinde, Tepedelenli Ali Paşa’nın “Büyük Yanya Paşalığı” adı altında kendi hükmünü sürdüğü vakitlerde vuku bulan esrarengiz hikâyeyi anlatıyor: KAN SAHİBİ
Gökçe Mehmet Ay, 1918 yılında İngilizlerle ittifak kurmuş fezalılara karşı vatanını savunan Mehmetçiklerin esrarengiz hikâyesini anlatıyor: FEZAYA KARŞI