YAZAR
GÖKÇE MEHMET AY
1979′da doğdu. Çocukluğu halk kütüphanesinde ne kadar bilimkurgu, macera ya da masal kitabı varsa okumakla ve biriktirdiği parası ile çizgi roman alıp onları hatmetmekle geçti. Asimov’a, Pohl’a hayran bir bilimkurgu okuyucusuyken, fantastik edebiyatın yazarlarıyla tanıştığı üniversite yıllarında daha dikkatli bir bilimkurgu-fantastik edebiyatı okuru oldu.
ODTÜ’de devam eden mühendislik eğitimi sırasında ODTÜ Bilimkurgu ve Fantastik Topluluğuna ve aynı odayı kullanan ODTÜ Gülmece topluluğuna katıldı. BKFT’de bilimkurgu ve fantastik üzerine laflayıp, oyunlar oynadı, OGT’de öykü atölye çalışmalarında öyküler yazdı. METUCon’da Türkiye’de geçen oyunlar oynattı, LARP‘ların yazımında çalıştı. O dönemde tanıştığı arkadaşları ile Zifir adında 2 seneye yakın devam eden bir e-dergide görev aldı. 6 sene bir teknopark şirketinde ArGe yaptıktan sonra üniversiteye dönmüş ve araştırma görevlisi olmuştur. 2017 yılında doktora çalışmasını bitirmiştir.
2018 yılında TBD’nin bilimkurgu yarışmasında mansiyon almıştır. Öyküleri Gölge e-Dergi’de, Hayalet e-Dergide, YBKY e-dergide ve Lagari Fanzin’de yayınlanmıştır.
Gökçe Mehmet AY evli ve iki çocuk babasıdır.
SİTEMİZDEKİ HİKÂYELERİ
“Büyücü Korhan Serisi 1 – Cin Büyüsü / Gökçe Mehmet Ay” üzerine 2 yorum
Öncelikle bizlere böylesine güzel bir hikaye hediye ettiğin için teşekkürler. Güçlü kalemin bir kez daha akmış, yazmış, geçmiş, bitirmiş muhteşem satırları.
Korhan’ın okuma şansı bulduğum bu ilk hikayesi ile aşık olduğum fanteziye bir kez daha sarılmış oldum.
En can alıcı noktasının, Cin’in soruya verdiği hikaye dolu cevap olduğunu belirtmeliyim ve burada ufak bir ama eklemeliyim. Keşke oraya bir tane de şiir iliştiriverseydin. Güzel kıza yazılmış olan şiirlerden olabilirdi. Sen ne tercih ederdin dersen tam ölüm anında dilinden dökülecek, son arzusunu içeren bir şiir okumak isterdim. Yine de sahne ve Cin’in anlatımı enfesti.
Akıcılık çok iyiydi. Bir noktada, Nil’in anlaşmayı almak için Ayça’ya önerdiği o bedel, aslında Ayça’nın nezdinde “korkma, hiçbir şey olmayacak, güzelliğin duracak ya da durmasa bile damat seni sevmeye devam edecek, çünkü o düğün gerçekleşecek!” anlamına geliyor sanırım. Korhan’ın düğüne gitmesi için, düğünün vuku bulması gerekir, değil mi?
Tekrardan teşekkür ediyorum. Eline, emeğine sağlık. Devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Son olarak buradan Cinler Melikesine sesleniyorum: Cin’in hiç mi hakkı yok. Ta yedi kuşak ötede, şair ile yaptığı anlaşmaya istinaden yedi kuşaklık süre beklemiş. Tam anlaşmanın nihayete ereceği gün kızın alınması da, güzellik de fesih edilmiş. Peki Cin’in yedi kuşaktır beklediği sürenin hesabını kim verecek?
Yorumunuz için teşekkürler. Korhan’ın daha gençken yaşadığı bir macerayı da Uyurun Laneti isimli öyküde okuyabilirsiniz. Korhan farklı maceraları ile buralarda olacak.